@sedir-agaci | 1 Feb 19 - 22:04
Son 10 yıldır aldığım gıdalara dikkat ediyorum. GDO çok yaygın ve kanser yapan katkı maddeleri çok yaygın.
Yaygınlaşmalarının sebebi, doğal ürünlerden çok daha ucuzlar.
Yiyecek firmaları her geçen yıl fakirleşen halka, doğal ürünler içeren gıda maddesi satmakta zorlanıyor. Bu sebeple katkı maddeli GDO lu ürünlere yöneliyor.
Onlar daha ucuz. Bu sayede hem halk daha ucuza ürün alıyor, hemde firma ayakta kalıyor.
Son yıllarda işin topuzu kaçtı. Orta sınıfa nispeten daha pahalı ürünler satan migros perakende zinciri bile GDO lu ve katkı maddeli gıda ürünleri ile doldu.
Yakın akrabam yeni kanser ameliyatı oldu. hastanenin bir koridoru olduğu gibi kemoterapi bekleyen orta yaş ve üstü insanlarla dolu. Mezarlık gibi bir hava var.
Kanserin katlanması sebebi bu. GDO lu ve kanser yapan katkı maddeli ürünlerin, fırından aldığınız ekmeklerin bile içinde olması. KAÇIŞ NERDEYSE HİÇ YOK.
geçen hafta habertürk ekonomi yazarı yazmıştı. Türkiye'de GDO yok diye.! Altına yorum yazdım, komik yazı olmuş diye, bilmiyorum onaydan geçtimi.
Belliki adam yahudilerden maaş alıyor. Aslında habertürkün sahibi yahudi, yani yahudiden maaş alıyor. Ama bu yazıyı yazması için ekstra prim vermişlerdir.
Markette hep etiket okurum, onlarıda karınca gibi yazıyorlar. Etiketlerde yüzde yüz doğru değil. Mesela yoğurt ve sütlerin tamamında katkı maddesi var ama etikette yazmaz. Peki nerden biliyorum o zaman. Çünki süt ve süt ürünleri, buzdolabında EN FAZLA 1 hafta dayanır sonra bozulur. Ama yoğurt süt lerin üretim ve son kullanma tarihlerine bakarsanız 15 günden az yazan yok. Bazıları 20 günü geçiyor. Günlük süt diye alıyorum, onlarda bile 20 gün dayanan var.
Sahtekarlık diz boyu.
Bakliyatta menşei kısmına mutlaka bakarım. Türkiye olmalı. kanada, brezilya, israil, amerika yani batı ülkeleri yazıyorsa, GDO lu olduğundan emin olabilirsiniz. Daha ucuzlar.
10 yıl önce mısırla ilgili hiç bir şey almamaya başladım çünki ülkemiz mısır ve pirincindede GDO var. Pirinçte calrose denen cins. Türkiyede üretilse bile GDO lu olma ihtimali var. Tohumu bize ait değil. Mısırı ise ayıramazsın GDO lumu değilmi bilemezsin, o sebeple kestim almayı.
3 yıl önce ayçiçek yağı almayı kestim. Aklıma hiç gelmezdi ayçiçek yağının ayçiçek olmadığı. ya bunun etiketinede bi bakayım dedim. Baktım ilk ürürnde ayçiçek yağını soya yağı ile karıştırmışlar. haydaaa dedim, bu kadarda olmaz. Diğer ünlü markalara baktım, saf ayçiçek yağı yok. hepsinde ilave katkı yağ var. Soya gördünüzmü kaçın GDO lu ürün çünki. Ayrıca diğer yağlardanda var trans yağ denen yağ ve bi kaç daha şimdi aklımda yok. Ürün ucuz olsun diye belli oranlarda diğer yağlardan karıştırmışlar. Sora şu renk ne güzel değilmi diye reklamla satıyorlar. Lan renk ne? İçi kanser.
Sadece zeytinyağı kullanıyorum ama ben şanslıyım, burası zeytin bölgesi, pazarda bizim köylülerin sattığından alıyorum. markettekinin yarı fiyatı.
Zeytinyağının içine ne zaman ederler onu kestirmek zor.
Şeker zaten 20 yıldır kullanmıyorum ve pastane ürünlerinide kestim çünki ucuz olsun diye trans yağ kullanıyorlar.
tatlı ve asit hayatımdan çıkalı çok oldu. Vücut kolay alışıyor, imkansız gibi görmeyin. yeterki beyninizi kontrol edin, beyin isterse vücut yapar.
Şimdi hükümet kanserojen olduğu nişasta bazlı ürünleri artırmaya çalışıyor. Bunlar ürünleri ucuzlattığından yaygın kullanılıyor, bir çok üründe var. Meyve suları mesela, hepsinde var. tatlandırıcı olarak geçiyor. Adam şekersiz meyve suyu diye reklam yapıyor, içine nişasta bazlı şeker koymuş, onu şekerden saymıyor. Fruktoz olarak geçiyor. Bir ismi daha vardı ya. Bunu üreten Türkiyeye son zamanlarda gelmiş bir abd yahudisi firma.
Millet 30 yıl önce yedikleri ürünleri yine yiyor. Ama 30 yıl önce ürünler doğaldı. Şimdi kanserojen.
Doğal ürünler yemeye kalksak, en ucuz ekmeği 4 TLden ucuza alamazsınız.
Ekmek 4 TL olsa, millet uyanacak. O sebeple daya kanserojen ekmeği millet uyanmasın.
(yazılma tarihi: 24 Mart 2018)